Saturday, December 12, 2009

ITALYANLAR VE ARASTIRMA SONUCLARI

Bu hafta sonu yayinlanan ''Il Venerdi'' de  Italyanlar hakkindaki arastirma sonuclarini sizlerle paylasmak istiyorum.Arastirma Demos tarafindan 12-19 kasim 2009 arasi degisik sehirlerden 15 yas ustu 1.300 kisi arasinda telefon ile belli sorular sorularak gerceklestirildi. 3 bolumden olusuyor , Kurumlar, Demokrasi ve Kimlik.Cikan sonuclar ise bir olcude yasadimiz bu ulkenin ruh halini yansitiyor.Kendimi tam olarak Italya ile butunlesmis hissetmesemde sonuclarin bu sekilde oldugunu aile ici konusmalardan, arkadaslarimdan ve degisik Italyan gruplardan zaten dinliyordum.Arastirmayi okuyunca sasirmadim.

Demokrasi ile ilgili dusuncelerde hayal kirikligi soz konusu.Bekleneni elde edememe dusuncesi hakim.Kurumlara olan inanc giderek azaliyor.Dikkatimi ceken Avrupa Birligine ve kiliseye olan  inancin gecmis yila gore azalmis olmasi.Bir sekilde protesto gosterilerinde % 4 oraninda artis soz konusu.Gonullu calismalarda artis egilimi var.

Tum bunlarin yaninda Italyanlar gecmis yillarda daha cok suc oranlari, gocmenler vergiler, konusunda endise duymalarina ragmen  bu sene birinci sirayi ''issizlik'' aliyor. Toplumun % 40 oranindaki bir bolumu issizlikten endise duyuyor.

Haberlerde her dakika izledigimiz gibi daha cok isciler ve calisanlar arasinda protesto hareketleri % 13 lere ulasmis durumunda.

Demokrasi ile ilgili giderek daha vahim bir durumun ortaya ciktigi dusunuluyor. Italyanlar'in % 41'i partiler olmadan ekonominin daha iyi isleyecegine inanmaya baslamis olmasi.
% 67 ise basbakanin direkt halk tarafindan secilmesi gerektigine inaniyor.2002'de yapilan arastirmadan sonra % olarak demokrasinin iyi calismadigina dair sinyaller giderek artiyor.

Bu sonuclardan bana gore en carpici olani ise kimlik ile ilgili olani.Italyanlar'a soyle soruluyor. '' Ne zaman Italyan olmaktan gurur duyuyorsunuz ?'' % 51ìi genelde gurur duydugunu soyluyor, % 36 ise yeterince gurur duydugunu vurguluyor. 1991 senesinde 63 olan oran bugun  51.Bunun sebebi ise politikaya olan kizginlik seklinde aciklaniyor.

Diger bir soru ise bunun tam tersi '' Italyan olmaktan ne zaman utanc duyuyorsunuz'' Bu soruya verilen cevap ise % 27.Bunun cevabida yine politikada yatiyor.

Peki Italyan'larin en cok gurur duydugu Italyan olmaktan mutlu oldugu tablo nerede karsimiza cikiyor.
Siralama su sekilde

Italya'nin inanilmaz guzelligi   % 83
Kulturumuz ve sanat     % 80
Mutfagimiz % 78
Moda % 51

Tum arastirma sonuclari politika ile baglantili.Aslinda kimse yasadigi ulkeden utanc duymaz eger utanc orani giderek artiyor ve ben hergun bu sozleri duyuyorsam demekki politika ile Italyan'larin bir sorunu var.
Bakalim neler olacak,Italyanlar tum bu iclerindeki bombayi politikaya nasil yansitacaklar?



































































Friday, December 11, 2009

TOSCANA CORBASI

















( Fotografi Ayse ve Cengiz yolladi ,kara lahanayi kendi yerleri olan Fethiye'deki Uzumlu'de yetistiriyorlar.http://www.yesiluzumlu.com/index.html)
Bu yaziyi daha once bir gazete icin hazirlamistim.Burada duzenlenen ''corba festivalleri'' hakkinda bilgi verecektim fakat son festivali kacirdigim icin yazamadim elimde foto yoktu .Daha sonra bana Uzumlu Dikencik , Fethiye'den Ayse ve Cengiz onlara gecen sene yolladigim ''cavolo nero'' nun yenecek kivama geldigini soylediler ve tarif istediler.Bende hemen elimdeki bu yaziyi cikarttim.Neden Toscana'da kara lahana cok tuketiliyor, corbalarda kullaniliyor ve tarihcesi nedir diye kutuphaneye gittim.Iste elde ettigim bilgiler.
Lucca Etruskler’in uzantisi bir sehir.MO 180 de ise Roma imparatorlugunun kolonisi olur.Seneler boyuncada ozgur bir yapi sergiledikten sonrada 1847 ‘de Toscana’nin bir parcasi ve en sonunda ise Italya’nin bir sehri olur.

18.yuzyilda doktor ve Toscana’li bilim adami Dr.Giovnni Targioni Tozzetti’nin ( 1712-1783) yillari arasinda yazdigi kitapta belirttigine gore 18.yuzyil sonlarina dogru toplumda mevcut kaynaklarin kitligi soz konusu idi.Bu nedenle de gunluk besin ihtiyaclarinin dogadaki mevcut bitki ortusu ile yasami surdurmek icin en kisitli ve sagliga yararli sekilde giderilmesi soz konusu idi.O donemde tum bunlarin gerceklestirilmesi icin Toscana mevcut bitki ortusu, tepeleri, kiyi seridi, kirsal kesimin genisligi, daglik alanlarin mevcut olmasi nedeni ile tarimciliga uygun bir yapiya sahipti. Toscana’da bulunan ve kendi icinde yasayan degisik kultur yapisina ait topluluklarin birbirleri ile irtibati sonucunda ise mutfak kulturlerinin alisverisi degisik receteleri ortaya cikartiyordu.Iste ‘’Le zuppe toscana ‘’ Toscana corba’’ si bu bolgede degisik recetelerin kulturler arasindaki alisverisi sonucu ortaya cikmis tipik bir recetedir.

Bu bolgedeki mevcut receteler tamamen koylulerin kisitli kaynaklarla ihtiyaclarin birlesmesinden dogmustur.

Corbalarin bazinda ekmek temel olarak yer almaktadir cunku gecmis zamanda kirsal kesimde haftada bir kez ekmek yapilmakta ve yapilan bu ekmekte uygun bir yerde saklanmaktaydi. ekmegi atmak tamamen gunah sayildigi icin uzun sure beklemis ekmekleri degerlendirmek amacli corbaya konulmaktaydi.Toscana bolgesinde bu donemde kisitli kaynaklarla hazirlanan corbalar kuvvetli bir besin maddesi olarak karsimiza cikiyor.Hem tokluk sagliyor hemde saglik acisindan iceriginde bulunan malzemeler nedeni ile iyilestirici ve tedavi edici etkisi gosteriyor.

Devoto ve Oli sozlugune gore ozellikle et suyuna corba ekmegi hafif kizartarak ustune sarimsak surterek hazirlaniyor.Besin ansiklopedisi ‘’Di Aichelburg ‘’ a gore ise yagsiz etin icine kereviz, havuc, sogan ve diger malzemelerin konulmasi ile yapiliyor.Yada bolgedeki mevcut otlarin icine eklenmesi ile daha lezzetli olmasi saglaniyor.Diger mevcut recetelere gore ise ‘’ zayif corba’’ yada ‘’yagsiz corba’’ olarak degerlendiriliyor cunku Cuma gunleri et yenmedigi icin et disinda kullanilan malzemeler yuzunden bu isim veriliyor.Cunku dini inanclara gore Katolikler Cuma gunu et yemiyorlar ve bir cesit perhiz yapiyorlar.

Toscana’da nerede yapildigina bagli olarak corbanin icine toplam 100 adet degisik otlardan o yorede mevcut olanlar konulabiliyor.Bunlardan en onemlisi lezzet oranini artirmak icin kullanilan adacayi, kekik,hodan,kara lahana.

Simdi bunu anlattiktan sonra Toscana Corbasi'ne gecelim.

Yarim kilo, Kirmizi fasulye.( bizim kuru barbunye dedigimiz )

Havuc bir adet

Kereviz bir dal taze yapraklari

Pirasa bir adet

Bir adet sogan

1-2 parca balkabagi

bol kara lahana

patates

( Bu corbaya baska otlar koyarakta yapabilirsiniz ama en onemli ozelligi fasulyeleri haslarken adacayi ve sarimsagi ihmal etmemeniz.)

Fasulyeyi bir gun onceden  islatiyoruz , adacayi ve sarimsak ile  bir saat kadar hasliyoruz.

Sonra tum yesillikleri patates en son olmak uzere zeytinyagda pembelesinceye kadar kavuruyoruz.

En son kara lahanayi corbaya ilave ediyoruz.Corbada fasulye ve karalaha agirlikli olmasi gerekiyor.Pisirdigimiz fasulyeyi yarisini blendirdan gecirip yarisini butun ekliyoruz.

Kesinlikle corbaya domates konmuyor.

Corba hazir olduktan sonra koy ekmegini kizartiyoruz.Ustune bir dis sarimsagi surtup, tabagin altina koyup ustune corbayi servis yapiyoruz.

Eger daha keskin bir tadi olmasini istiyorsaniz ,yesillikleri pembelestirirken sonra bir adet  ancuez koyabilirsiniz.

Afiyet olsun.

Friday, December 4, 2009

BOS FICILAR







Bu basligi oldugu gibi 4 aralik 2009 tarihli ''La Repubblica'da'' yayinlanan Carlo Petrini'nin makalesinden aldim.Carlo Petrini ile ilgili bilgi vermem gerekirse hepinizin bildigi gibi Italya'da 1989 tarihinde ''Slow Food'' ve daha sonra'' Slow Citta'' kavramlarininin dogmasina onculuk etti.Once Dunya Sarap Rehberine ve daha sonrada Italyan Sarap Rehberine katkilari oldu.Aslinda onun bu ''Yavas'' kavrami liberal bir siyasal dusuncenin yansimasi.

Bu hafta ise sarap konusunda Italya'da olanlari anlatiyor.

'' Bugunlerde bir sarap ureticisinin anlattiklarini dinledigimde sarap ureticilerinin yeni bir donemden gectigini dusunmeye basladim.Tabiiki bu 1986 yilinda meydana gelen skandal gibi degildi.( Bu skandal sirasinda birileri bizdeki gibi sahte raki uretiyor ve kimyasal maddeler karistiriyorlardi bu yuzden bazi olumler gerceklesti.)
Burada sarap ureticisinin ismini vermeyecegim.35 yasinda , aile sirketi, yasli kusakla beraber sarap uretiyorlar.10 yildir D.O.C. ( Yani sarabin hangi bolgeye ait oldugu ve hangi uzumden yapildiginin kontrol edildiginin sertifikasi diyebiliriz.) 8 hektar alan icinde yaklasik 25.000 sise uretiyorlar.Yorumlar bulunduklari bolgede en iyi sarap oldugunu soyluyor.8000 siseyi sadece U.S.A'ye satiyorlar ve hep bu sekilde devam etmis.Kriz ile beraber U.S.A'ye satmalarina ragmen sorun odeme yapilmamasi.2008 senesine ait henuz giris yapilmamis.Bu sene ise sadece satislari % 50 oraninda dusmus.Uretimin 1/3 halen siselenmek uzere beklemede.Buda uretiminin 2/3 unu kaybettigini gosteriyor ve sadece masraflarini nasil cikartacagini kara kara dusunmeye itiyor.Kucuk bir sirket olduklari icin yaslilar duruma el atiyor ve ''Sfusa'' ( Italya'da bos sisenizi goturuyorsunuz ve damacanadan size sarap satiyorlar.Bos siseniz yoksa kendileri veriyor ve siseyi dolduruyorlar) yani acik sarap olarak satalim siselemeyelim diyorlar.Bunun uzerine ailenin aldigi karar uygulaniyor.Bu sarabin litresi 50 sent ! ustelik D.O.C. sarap.Bu da hektar basina  3.000 €'luk bir kazanca denk geliyor ve bu kucuk aile sirketinin 8 hektarinin ''sfuso'' seklinde satildigi varsayilirsa toplam 24.000 € faturaya denk geliyor ! Tabii henuz yokluk burada bas gostermiyor.Sirke ureticileri bu saraptan sirke yapilmasi icin 44 sent oneriyorlar.Iste paradox burada basliyor cunku sarap yapimi icin gerekli olan uzume onerilen fiyat 80 sent ! Tabii bu aile sarap uretiminin bu asamada hicte ekonomik acidan karli olmadigini dusunmeye basliyor.Ustelik onlarin sarabi Italya'da cogu kucuk olcekli ve sisesi 10 €'nun altinda satilan D.O.C. saraplar kalitesinde.Tabii ''Barolo'' ve ''Il Brunello'' gibiler krizden daha az etkileniyorlar yada en azindan bu sirket gibi derinden hissetmiyorlar.Ve boylece sarap sektorunde de diger tarim sektorundeki urunlerde oldugu gibi  ayni seyler olmaya basliyor.Uzum ile sarap arasindaki bag kopmaya basliyor.
Iste bu yuzden toprakla bire bir baglari olan kucuk ureticileri kurtaralim onlara yardim edelim ki ayni zamanda kendi kulturumuzu korumus olalim.''

Yilda tum dunyada sarap uretimi  300 milyon hektolitre bunun 170 milyonu sadece Avrupa Ulkelerinden geliyor ki yaklasik uretimin % 69 u.

Italya'da ise her sene sarap uretimine ayrilan hektar giderek azaliyor.

Wednesday, December 2, 2009

SURO BRUNICARDI- BIR GURME-SOMELIER VE INTIHAR



Signor Brunicardi benim oturdugum yerde; Lucca Toscana'da ''La Mora'' adli restaurantin sahibi.Esi ile birlikte isletiyorlardi.Cok guzel bir restaurant.Genis ve cok buyuk bir mahseni var.Her turlu sarabi bulabileceginiz.Icinde eski sarap uretim aletlerini bulabiliyorsunuz.Toscana'da kime sorarsiniz parmakla gosterdikleri bir yer.Saraplari bizzat kendi seciyor ve oneriyor.Kisi basi 45 euro ortalama hesap sarap haric tabii.Bir cok odule sahip.Guler yuzlu , son derece kibar bir kisilik.Bugune kadar kimse ile kotu olmamis soylenene gore.Herkese selam verir, mutevazi.

Ve bugun evinden cikiyor.Esine bir mektup birakiyor.Hayatini sona erdirecegine dair ve ozur diliyor.Esi hemen polisi ariyor ve durumu anlatiyor.Aradan gecen zaman icerisinde Serchio nehri yaninda onun cesetine rastliyorlar.

Benimde bu yerle bir gonul bagim var.Evlendigimiz gunun aksami Turkiye'den gelen canim arkadaslarim Asli Tavil ve esi Tankut ile yeni ailem ile yemege gidiyoruz.Ve bizi kapida karsiliyor.Yaklasik 10 kisiyiz.Yedigimiz yemeklerin lezzeti , saraplar ve tum sevdiklerim benimle.Onun gulen yuzunu bugun bile hatirliyorum.

Bu haberi okuduktan sonra memleketimdeki baska bir intihar olayi aklima geldi.Funika'nin sahibi Osman Nuri Sozkesen.Bu iki kisiligin ortak bir ozelligi var.Toplum tarafindan cok iyi insan olarak tanimlanmalari.

Yasadigimiz hayatta kimse disaridan gorundugu gibi degil.Hepimiz kendimize bir rol biciyoruz ve onu oynuyoruz oysa icimizde firtinalar kopuyor.

Tuesday, December 1, 2009

3 TURK VE ITALYAN BASINI

Italya'ya geldigim zaman acaba dedim Turklerden kimleri taniyorlar.Uzun sure basini Italyancam cok iyi olmadigi icin takip edemedim.Daha sonra televizyon ve gazeteleri takip etmeye basladim.Zaman icerisinde 3 Turk benim dikkatimi cekti,cunku surekli Italyan basininda yer aliyorlardi.Bu aksam size bu 3 Turk'ten bahsetmek istiyorum.

ORHAN PAMUK

Orhan Pamuk, sadece yazdigi kitaplarla degil ayni zamanda Istanbul'un gercek bir taniticisi.Kitaplari Italya'da on raflarda yer aliyor.Son yazdigi ''Masumiyet Muzesi'' bu hafta L'espresso ekinde 2 sayfa yer aldi.Aslinda sadece bu kitapta yer alan objelerin muzeye cevrilmesi disinda, yazi 2010 senesinde Istanbul'da olan etkinlikleri anlatiyordu.Yazi basligi soyle idi '' 2010 yilinin kultur sehrinde Pamuk muzesi doguyor'' Yazinin icerigine bakildiginda ise aslinda Pamuk'a ayrilan yer cok da fazla degildi.Istanbul haritasi esliginde Taksim, Cukurcuma, Topkapi Muzesi, Santa Sofia Beyoglu, Istiklal Caddesi anlatiliyordu.Ve birde not dusulmustu. ''Hepsi bir haftada '' Arkasindan yemek yenecek yerler kisminda Hunkar, 360 istanbul, modacilarimizdan Arzu Kaprol ve Macka'daki Pinokyo Design anlatiliyordu.Ekindede Taksim'deki eski tramvay vardi.

FERZAN OZPETEK

Italyan olupta Ferzan Ozpetek filmlerini bilmeyeni tanimiyorum.Mutlaka bir sekilde Roma, Ferzan Ozpetek ve filmleri konusuluyor.Isin enteresan tarafi ise Ferzan Ozpetegi burada yasadigi icin Italyan olarak kabul ediyorlar.Televizyonlarda ise onun filmleri gosteriliyor.






SOLI OZEL


Bu ismi Turkiye'de gazeteleri takip edenler  yada Bilgi Universite'nde egitim gorenler yakindan taniyor olmali.Ben acikcasi Italya'ya geldigimde tanidim cunku Soli Ozel, Ortadogu konusunda uzman bir isim.Ogretim gorevlisi kimliginin yaninda gazetede yaziyor.Daha bir cok ozelligi var tabii.Italyan gazetesi olan La Rebupplica eki L'Espresso her hafta Cuma gunu cikiyor.Dunyanin her tarafindan haberler veriyor.''Senza Frontiere'' '' Sinirsiz '' diye bir bolum var ekini actiginizda karsiniza degisik ulkelerden yazarlarin yorumlari cikiyor.Iste Soli Ozel , Italyan  basinina girmis , yorumlariyla Turkiye'den haberler veriyor.Onu dort gozle bekliyorum, ogrencileri cok sansli cunku Turkiye'de olanlari yalin bir dille ve sansursuz anlatiyor.

http://espresso.repubblica.it/lista/senzafrontiere/soliozel


Amacim bu 3 ismi ayricalikli hale getirmek degil tabiiki baska Turkler'de vardir benim tanimadigim.Kriter olarak aldigim , hic bir caba sarfetmeden Italyanlarin evine giren Turklerden bahsetmekti.